17 Aralık 2016 Cumartesi

Serzeniş

Sabah kalkınca sadece kahvaltı etsek,
"Öleceğiz mi" diye düşünmeden, taze demli çaydan bir yudum alsak.
Endişe ve korku, sözlükte aradığımız kelimeler olsa,
Telefonu elimize "günaydın" demek için alsak.
"Gerçek", mis kokan bir sabah olsa; güneş onun yoldaşı,
"Şehitlik" kalleşlige değil, yine savaşlara ait olsa...
Sokağının adı yine "gül", "papatya" filan konsa.
Nefes alırken utanmasak gene, "utanç" başkasının olsa!