Serzeniş

Sabah kalkınca sadece kahvaltı etsek,
"Öleceğiz mi" diye düşünmeden, taze demli çaydan bir yudum alsak.
Endişe ve korku, sözlükte aradığımız kelimeler olsa,
Telefonu elimize "günaydın" demek için alsak.
"Gerçek", mis kokan bir sabah olsa; güneş onun yoldaşı,
"Şehitlik" kalleşlige değil, yine savaşlara ait olsa...
Sokağının adı yine "gül", "papatya" filan konsa.
Nefes alırken utanmasak gene, "utanç" başkasının olsa!

Kahve

Bazen mis gibi kahve koksun istersin hayat...

Sayfalarını ilk defa çevirdiğin keyifli bir kitabı okur gibi.

Sıcacık bir sohbete dalmak istersin

Hayatın o bayıldığın kokusuna rağmen yanında açık bir çay... 

Ayda yılda bir öyle bir şarkı söylemek istersin ki; belki bir sene düşünürsün o anı. 

Nefesini ta derine kadar açan naneli şeker varmış gibi ağzında; öyle, alelade bir hava çekersin burun deliklerine... 

Eğrisiyle, büğrüsuyle beğenmek gelir bu hayatı içinden. 

Beğenirsin.  

Titrek bir nefes dolar içine, çocuk sevincini hatırlarsın. 

Bir piyano notasıdır "an", bir "kulaktir" aslında insan; bir "tuşdur" ruh; bir "parmaktir" o notaya basan... 

Şimdi

Şimdi ben bir nefes alsam; yüreğime de dolsa nefes

Omuzlarımın bana sormadan aldığı yükler, bir silkelemeyle yuvarlansa yerlere

Bir uykuyla göz kapaklarım hafifleyiverse,

İki gözyaşıyla soğusa öfkem, endişem 

Bi beni tutsa, yakalasa kolumdan "an"; bakmasa aklım ileriye, dönmese geriye

Bıraksa öyle çenem kendini, konuşmadığı zamanlarda 

Kızmasam kimseye; desem ki "amaaan bana ne" 

Şimdi ben bir nefes alsam; öylece, bir tüy gibi rüzgara karışsam; su olsam aksam...

A.K.

Yakın Markaj

Yakın olduğun birini seç,
Daha önce hiç seçmemiş ol onu.
Görünmezlerini görünür kıl,
Sözünü söyle.

Sevmiş olduğun bir işi seç,
Her gününe onunla başla.
Yazını doyasıya yaz,
Gülüşünü unutma.

Yakın markaja al hayallerini,
Her nefesine onları koy.
Duvarına yansıt değişimlerini,
Dokun hayatına...

AK
Ocak 2016