1 Nisan 2012 Pazar

aklı karışmış bunun!

Hanidir yazmadım. Yazamadım. Daha az mı düşündüm? Hayır. Yazmayı daha az mı sevdim? Ona da hayır! Yazmadım işte...

O sabah uyandım. Gözkapaklarımı tam aralamıştım ki telefon çaldı. İçimdeki ses - yani benim sesim - 'Aloooo' diye bağırdı. Sonra bir daha ve bir daha bağırmasına rağmen kimse yanıt vermedi. 'Hah!' dedim. 'Tamamdır, şimdi alayım sinirimi senden...' Alamadım. Ne karşımda kimse vardı; ne de ben uyanıktım. Alevlendiğimle kaldım öyle; kızdığım, köpürdüğümle. Sivri zeka! Uyuyorsun ki sen, kim duyar seni? Kendime kızdığım gibi aldım telefonu elime, bir güzel kapadım. Kimse aramasın, ararsa da çalmasın diye... Aaa bi dakka telefonun zili böyle mi çalıyordu? Ee kapatmadım mı ben telefonu? A yoksa alarm mıydı bu? Ama benim alarmım, Cabaret'nin alto partisyonu gibi mi çalıyordu? Durun bi dakka bir ışık görüyorum; of olamaz sahnede şarkı söylüyorum ben?! */%!?)+P:* En iyisi kaptırayım şu şarkıya...

'Life is a Cabaret old chum...'

1 yorum: