
'Kavga etmeyi bırakın bakayım, pssst psssst, git bakayım sen hadi!' Köşedeki börekçi kadın ellerini birbirine çırparak, taşlı sokakta ayak bileklerini burka burka koşuyor; iki kedi acımasızca kavga ediyordu. Ay hiiiiç karışmadım. Benim önemli bir görevim vardı. İlham gelecekti bana; şarkı yazacaktım. Olayı duymazlıktan gelip, geçtim gittim.
Hava sıcak ama esintili, aklım biraz karışık ama tatlı bir düşüncedeydi. Köyün dışındaki çalılık alana çıktım. Engel tanımadan devam ettim, gittim. Yürüdüm. Sanki hiç yorulmayacakmış gibiydim. Bekleyen değil de giden olmak daha kolaydır. Ben de gidiyorum işte... Nereye gittiğimi bilmeden ama neden gittiğimi bilerek. Bir kayalığa geldim ve hiç düşünmeden, sanki tüm amacım buraya gelmekmiş gibi hemen oturuverdim. Ellerim dizlerimin üzerinde bir süre baktım etrafıma, sonra cebimden defterimi ve kalemimi çıkardım, elime aldım. Evet, artık yazabilirim! Ne hakkında yazsam acaba?

Uyandım...