12 Eylül 2009 Cumartesi

... ve kredi


'Kredi yaz, 48bin58'e gönder!'

Kredi denen namert çıktı bildiğimiz mertlik bozuldu... Hepimiz biliyoruz ki şu güzel ülkede, kredi kartlarının, ihtiyaç mihtiyaç, araç maraç kredilerinin saltanatlarını sürdüğü bir dönem yaşıyoruz. Bu saltanat öncesi hayatımız nasıldı hatırlar mısınız? Doğrusu ben, hayal meyal hatırlıyorum. Yo hayır yaşım küçük değildi. Gayet kendimi bildiğim yaşlardaydım. Hani şu cep telefonundan önce hayatı nasıl sürdürdüğümüzü bilmediğimizde olduğuna benzer bir his bu...
Hatırlıyorum daha para bile kazanmıyor, ailemin bana verdiği haftalık harçlık ile geçiniyordum. O genç ve tecrübesiz yaşıma rağmen çok sistemli para harcayabiliyordum. Param vardı! Evet vardı... 16 yaşında falandım. Şu yurtdışından gelen müzik dergilerini okumayı çok severdim. Fakat genellikle döviz üzerinden fiyatlandırılan bu dergiler oldukça pahalı olurdu. Alırdım!! Her ay iki ya da üç yabancı dergi alırdım kendime. E internet yok, cep telefonu yok!! Benim gibi müzik tutkunu biri için hazineydi onlar.
Daha da küçük yaştayken, Bahariye'de tam Süreyya sineması karşısındaki sokakta müdavimi olduğum müzik dükkanından, özel siparişlerle - Türkiye müzik piyasasında hiçbir zaman satışa sunulmayan - single'lar getirtiyordum. En yakın arkadaşımla her ay oraya gider ve sipariş listemizi iletir, yeni müziklerin bize ulaşması için sabırsızlıkla beklerdik. En büyük sosyal aktivitemizdi diyebilirim : ) Sinema filmlerinin hiçbirini kaçırmaz, Bağdat Cadde'sinde bir kot bir t-shirt buluşurduk.
Sonra kredi kartları ve onların taksitleri girdi hayatımıza!! Tanrım o taksitlerrrr. 20 yaşına geldiğimde, banka kredileriyle tanıştım. O gün bugündür aynı olmadı şu hayatın ne yalan söyleyim. Şu naçizane yazımı okuyan sizlerin dikkatini kendimce önemli bulduğum bir konuya çekmek ve uyarmak istedim. Kendi çevremde, ailem ve arkadaşlarımdan da sürekli kredi kartı borçları konusunda yakınmalar duyuyorum. Hiç sordunuz mu kendinize? 'Neden böyle bir hayat tercih ediyoruz?' Kartların borçlarını kapatmak için gidip bir de banka kredisi ekliyorsunuz hayatınıza... Ohhh tadından yenmiyor!!
Bu da yetmezmiş gibi kredi alma prosedürleri de artık çok kolayca yapılabiliyor. Hayır, bu iyi birşey değil!! Cep telefonundan bir numaraya mesaj atıyorsun ve kredini kazanıveriyorsun. Aslında bakarsanız, bankaların bu aldığınız krediyi geri ödemeniz umrunda bile olmuyor. Hatta ödeyememeniz daha çok işine geliyor. Düşene bir de sen vur derler ya... O hesap.
Biraz sert bir dille yazmış ve bu konuda yaram olduğunu çok belli etmiş olabilirim. Varsın olsun. Ben uyarımı yapayım da... Siz siz olun, kredi almadan ya da en basitinden bir kredi kartı almadan 10 kere düşünün!!

gerçek parayla alışveriş yaptığınız günler geçirmeniz dileğiyle :))










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder