Bir yaz ayında doğduğumdan mıdır bilmem; her yaz yeniden doğarım ben O 'her bahar aşık olan' var ya, onun gibi birşey işte... Suya daha yakın olursun, güneşe karşı daha samimi Akşam olması bile umrunda olmaz, gündüz hemen kaçıp gitmez çünkü
Yazın akşamı makbuldür, huzurun ise tenha sokaklısı Buram buram sıcakta harıl harıl çalışsam da, bilirim ki yaz akşamı ucunda. Müzik daha canlı olur, göz bebekleri daha parlak Sözler daha kolay dökülür, akılsa daha çelinesi olur.
Dondurmanın limonlusu, şeftalinin sulusu, sabah-akşam havanın kokusu, Gülüşler daha sıcak, hayat ise daha yaşanası...
Yaz akşamı, İstanbul, ayağında terlik Fazla hareket yok, konuşmalar mırıltı Hayallere dalarken keyfe keder bir yalnızlık Gecenin sonsuzluğuna bakan ise 'koyulan hedefler'...
Kıpır kıpır içi, gözleri parlak, yüzünde bir gülümseme Gerçeği görürken hayal kurmanın olağanlığı
Her kişinin kendini ifade etme şekli ve hatta 'olanağı' farklıdır; bazısı müzik yapar, bazısı şair olur, kimi konuşup durur, kimi de susup oturur. Ben yazarım. Bol bol, anlamlı anlamsız, aklımın köşelerinde ne var ne yoksa döker yuvarlarım. İşte yine yazıyorum. Son zamanlarda kafamı çok kurcalayan bir konu var; 'Bir insan neden bencil olur?' Kendimi bildim bileli, hayatı algıladığım ilk andan bu yana, sadece kendini düşünen ve kendini yaşayan insanları gözlemledim ve fakat yine de anlayamadım. 'Bir insan neden bencil olur?'...
Bu sorunun cevabını bulmak oldukça zor ama kaynağını tahmin etmek için alim olmaya gerek yok. Aileniz sizi nasıl bir motivasyonla yetiştiriyorsa, o kişiliği benimsiyor, öyle yaşıyorsunuz. Burçlar, yükselen burçlar, size konulan ismin anlamları falan hepsi hikaye. İçine büyüdüğünüz alanda kralsanız, heryerde kendinizi kral zannetme olasılığınız çok yüksek... Buradaki en büyük tehlike ise hayatı da böyle zannetmedeki yanılsama!
Bence nasıl bir motive şekli ile büyümüş olursa olsun kişinin kendisine sorması gereken bazı sorular olmalı, düşünmeli...
Bugün birine gerçek anlamıyla 'nasıl' olduğunu sordum mu?
Sorumun cevabını dinledim mi yoksa yine kendi derdime bağlayıp anlatıp durdum mu?
Sabırsızlık içinde yakın bir arkadaşımı arayarak, güzel bir haberi verip 'çot' diye kapattım mı?
Acaba etrafımdaki insanlar bana neyi neden söylüyor?
Aynada gerçekten kendimi görüyor muyum?
Bugün kim için bir fayda sağladım? Bu sorunun cevabı kendimden başka birini içeriyor mu?
Benim 'saygı' olarak adlandırdığım tavır, başkalarına nasıl görünüyor, ne anlatıyor?
Bugün benden büyüklerin ağzından çıkan hangi 'kelime'yi dinledim? Ya da gerçekten dinledim mi?
Ben herşeyi biliyor muyum? Cevabım 'hayır'sa neden herşeyi biliyor muşum gibi davranıyorum?
Ne olur sadece kendimizi düşünmeyelim... Herhalde bu dünyaya sadece kendimizi sevmek için gelmiyoruzdur!